KONU 2: ÇOKLU ORTAM TASARIM İLKELERİ

 Merhaba,

Bu yazımda Mayer tarafında geliştirilmiş olan 12 adet çoklu ortam tasarım ilkesinden bahsedeceğim.

ÇOKLU ORTAM NEDİR?



Bir önceki yazımda bunu açıklamıştım fakat tekrardan açıklayayım.

Resim, grafik, video, yazı, ses, animasyon gibi çeşitli materyallerin en az ikisinin bir araya gelmesiyle oluşturulmuş içeriklerdir. 

Örnek vermek gerekirse, bir radyo yayını çoklu ortam olarak değerlendirilemezken bir televizyon yayını çoklu ortama bir örnektir. Çünkü radyoda sadece ses varken, televizyonda ise hem ses hem görsel bir arada izleyiciye sunulur.

Çoklu ortamlı öğrenme tasarımında Mayer tarafından geliştirilmiş 12 ilke bulunmaktadır. Bu ilkeler şunlardır;

Tutarlılık İlkesi: Konu dışı materyelin tasarımın dışında tutulmasıdır. Eğer konu ile ilgili olmayan görsel, ses, yazı vb… gibi meteryaller tasarıma katılmazsa, kişinin kafası karışmaz ve öğrenme daha kolay gerçekleşir.


Burada amaç kişiye klavyenin ne olduğunu anlatmaktır. İlk görselde klavye ile birlikte mouse ve mouse pad yer almaktadır. Gereksiz görsel kullanılmıştır. İkinci görselde ise sadece klavye resmi yer almaktadır. Bu nedenle tutarlılık ilkesine ilk resim uymazken, ikinci resim uymaktadır.

Dikkat Çekme İlkesi: Bir konu anlatımında, kalıcılığın sağlanması için önemli olan kavramların vurgulanmasına dayanır.  Önemli bir kelimeyi altı çizili yazmak, kalınlaştırmak, farklı yazı tipi ve fontlarla yazmak, yazıya vurgu rengi eklemek, farklı renklerle belirtmek o kelimenin akılda kalıcılığını artırır.


Yukarıdaki görselde de görüldüğü gibi yazıda önemli olduğu düşünülen kavramlar kalınlaştırılmış ve vurgulanmıştır.

Gereksizlik İlkesi: Eğer ekranda resim, ses ve alt tarafta yazı varsa, bu yazı seslendirmeye ait ise, yani sesin alt yazı halindeyse bu yazı kişinin dikkatini dağıtacaktır. Bu nedenle eğer resim ve seslendirme var ise seslendirmeye ait yazının olmaması gerekir. Görmek ve dinlemek göze ve kulağa hitap ettiği için her zaman daha kalıcı öğrenme sağlar, bu nedenle gereksizlik ilkesi bu ilkeler arasında en önemlisidir.

Örnek olarak aşağıdaki videoya kısaca bir göz atalım


Videoda anlatım Türkçe olmasına rağmen bir de gereksiz yere Türkçe altyazı eklenmiştir.

Konumsal Yakınlık İlkesi: Eğer yazınızın yanına bir görsel ekleyecekseniz, bu görselin yazınıza yakın olması akılda kalması açısından daha iyi olacaktır. Eğer görseliniz yazınıza uzak olursa okuyucuların yazıyı okurken resmi incelemesi zorlaşacak ve dikkatleri dağılacaktır.



Soldaki görselde yazı resme daha yakın konumdayken sağdaki resimde yazı resme daha uzak konumda olduğu için soldaki görselde öğrenme daha kolay gerçekleşmektedir.

Zamansal Yakınlık İlkesi: Yazı ve görselin aynı anda gösterilmesidir. Eğer bir sunumda yazı ile ilgili bir görsel gösterilecekse, bu görselin yazıyla birlikte aynı slaytta gösterilmesi öğrenmeyi daha kalıcı yapacaktır. 


Buradaki görselde de görüldü gibi resim ve yazı okuyucuya aynı zamanda gösterilmektedir.

Ön Alıştırma İlkesi: Bir konuyu anlatmaya başlamadan önce öğrenecek kişilere bilmediklerini varsaydığınız bazı anahtar kelimeleri önceden anlatıp sonra konu anlatımına başlamanız o konunun daha iyi öğrenilmesini ve daha fazla akılda kalmasını sağlayacaktır.

Parçalara Bölme İlkesi: Bir konuyu bir bütün halinde bir anda anlatmak yerine o konuyu parçalara bölüp anlatmak öğrenmeyi ve akılda kalıcılığı artıracaktır.

Biçim İlkesi: Resim ve anlatımın birleştirilerek yapılmasına dayanır. Bir resmi yazılarla anlatmak yerine o resmi sözlü olarak anlatmak yazıyla anlatmaya oranla daha akılda kalıcı olacaktır.

Çoklu Ortam İlkesi: Sadece yazılarla değil, yazılarla birlikte resim, ses, video vb meteryallerin bir arada kullanılması sadece yazıya oranla öğrenmeyi daha etkin kılacaktır.

Kişiselleştirme İlkesi: Anlatımlarda günlük dil kullanımı akademik dil kullanımına kıyasla öğrenmeyi daha etkin kılacaktır.

Ses İlkesi: Gösterilen videolarda insan sesinin kullanılması makine, robot vb… ses kullanımına kıyasla öğrenmeyi daha etkin kılacaktır.

Resim İlkesi: Dijital bir platforma bir anlatım yapacaksanız ekranın bir köşesinde resminizin olup olmaması öğrenmeyi etkilemez, fakat eğer resminiz olacaksa resminizin küçük olması büyük olmasına kıyasla öğrenmeyi daha etkin kılacaktır.

Son olarak, bizzat kendisinden ders aldığım Sn. Doc. Dr. Yavuz SAMUR Hocamın da konu hakkında hazırlamış olduğu videonun linkini aşağıda sizlerle paylaşıyorum.

Videoyu beğenip, kanala abone olmayı unutmayın :) İyi Seyirler...






Yorumlar